Friday, 28 August 2020

Demokrasi: büyük yalan!

Bireyin degeri

Bu gözle baktığımızda yurdum insanının bir bölümünü oluşturan seçmenimizin ne denli değerli olduğunu sormalıyız. (Avrupadaki seçmen için de aynı durum geçerli).

Egemen güçlerin dünya hakimiyeti kurmak için uyguladıkları yöntem

Kontrol etmek istedikleri toplumu

yöntemi ile ele geçirmekteler.

Pentagon siyaseti, City of London parayı, Vatikan inancı yönetiyor

Dünyamızın içinde bulunduğu politik, ekonomik, sosyolojik duruma bakıldığında, yukarıdaki yöntemlerin yavaş yavaş sindirilerek toplumlara kabul ettirile geldiğini görebiliriz. Cahil kitlelere "sen kıymetlisin, seni adam yerine koyuyoruz, sana da bir rey hakkı veriyoruz" demek büyük bir yalan değil de nedir? Egemen güçler çok iyi biliyorlar ki cahiller bilgileri ile değil duyguları ile (alnı secde görüyor) seçim yapmaktalar.

Bizim iyi niyetli aydınlarımız da demokrasi deyip durmaktalar, büyük bir yalana ortaklık etmekteler, bilgi ve farkındalıktan yoksun bireylerin hiç bir şekilde seçme/seçilme hakkı olamaz. "Devlet" diye bir kavram olmasa, toplumlar kendilerini bilgili bireylerin bir araya gelmesiyle (Şaman toplumlarında olduğu gibi) yönetse, egemen güçlerin ele geçirebilecekleri bir devlet olmayacaktır.

Tabii şöyle olsa, böyle olsa demek gerçekleri yansıtmıyor. Gerçek şu ki, iki bin yıldan fazla bir süredir egemen güçler dünya hakimiyeti kurma emellerini kendi kuşakları boyunca sürdürmüşler, ve artık seçim, parlemento, iktidar, demokrasi gibi kavramların kendi çıkarlarına hizmet etmesi noktasına dünyayı getirmişlerdir.

Peki bizlere düşen nedir? Kuşaklar boyu sürecek ve topyekun katılımla gerçekleşebilecek bir seferberlik ile Anadolu'ya devrimleri, bilimi, sanatı, tarihi, Türk dilini öğretmek, ulus olma bilincini oluşturmaktır. Çünkü emperyalizmin tek çaresi ulusalcılıktır, ve tüm dünyadaki çeşitli topluluklar da kendi özgün ulus çatısı altında olmalıdırlar.

Kalın sağlık ve sevgi ile