Friday, 13 September 2019

Gelişmiş Uygarlıkların özellikleri

https://en.wikipedia.org/wiki/Conversations_with_God sitesinde geniş bilgi bulunmakta.

Çok gelişmiş bireyler ve yarattıkları uygarlıklar kendileri için yararlı sonuçlar doğuran prensiplere ve yaşam şekillerine sahiptirler. Özellikleri rekabet, sürtüşme ve korku yerine işbirliği, uyum ve sevgidir. Sonuç olarak özgürlük, bereket ve mutluluk içinde yaşarlar. Bu özellikler umut ettiğimiz daha iyi bir dünya için bizlere örnek olmalıdır.

Hangi gelişmiş uygarlıklar diyebilirsiniz. Galaksimizde ve daha ötesinde bir çok gelişmiş uygarlıklar vardır. Bize görünmemelerinin iki nedeni vardır: 1- Birçokları bizim fiziksel evrenimizden daha yüksek boyutlardadırlar ve bize gözükmezler. 2- Bizim gibi gelişmemiş uygarlıklar ile doğrudan ilişkiye girmeye meraklı değillerdir. Fakat emin olun ki bu uygarlıklardan bazıları insanlığın evrimi ile çok yakından ilgilenmekte ve katkıda bulunmak için perde arkasından ince ince çalışmaktadırlar.

Çok gelişmiş uygarlıkların önde gelen özellikleri şöyle sıralanabilir:

Tüm yaşamın bir olduğunun derin bilici ile uyum içinde yaşarlar.

Bu uygarlıklardaki bireyler herkesin bir olduğunun bilincindedirler. Bilirler ki hepimiz tek fakat bir çok yönü olan bilincin bireyleriyiz. Hepsi bu kadar. Bilirler ki görünüşteki farklılıklar sadece illüzyondur, her şey bir'in parçalarıdır ve hepsi bir birine bağlı ve bağımlıdır. Bilirler ki her bireye veya eşyaya etki eden eylemleri sonuçta her şeye etki eder.

Bu böylesi gelişmiş toplumun tek ve en önemli özelliğidir ve yaşam şekillerinin temelini oluşturur. Bilirler ki başkalarına yaptıkları her şey sonuçta kendilerine yaptıklarıdır - ve her kese ve her şeye büyük dikkat ve saygı ile davranırlar.

Daima doğruyu söylerler

Gelişmiş bireyler daima doğruyu söylerler. Bilirler ki her şey enerjiden ibarettir. (Madde, ışık, düşünceler, duygular vb.) bu nedenle gerçekten başka bir şey söylediklerinde tüm dinleyicileri bunun hemen farkına varır. Bu düzeydeki bireyler gerçek dışı bir şey söyleyip yaydıkları enerjiyi radikal boyutta değiştiremezler. Bunun tam tersi bizim boyutumuzda inkar ve kandırma dolu dizgin gitmekte - sıklıkla kendimize ve başkalarına yalan söyleriz ve kolaylıkla kandırılırız.

Sadece ayrıştırma bilincini aştığımızda ve hepimizin aynı tek bilincin bireyleri olduğumuzun farkına vardığımızda ve her canlının bir ve eşit olduğunu kabul ettiğimizde kandırmaktan ve onun olumsuz etkilerinden arınırız.

Kendimize söylediğimiz yalana bir örnek olarak eğlence şeklimiz ve toplumda artan şiddet ile ilintisini gösterebiliriz. Filmlerde, TV programlarında, video oyunlarında hatta çocukların oyuncaklarında şiddet önemli yer tutmakta. Çocuklarımızı devamlı şiddet görüntüleri ile bombardıman ederken, onların inançlarında, tavır ve davranışlarında olumsuz etki yaratmadığımıza gelişmiş bireyleri ikna etmekte zorlanırız.

Bizler toplumdaki şiddetin hiç değilse büyük kısmının böylesi olumsuz görüntülerden kaynaklandığnı kabul eder görünmüyoruz. Kabul etseydik bir şeyler yapardık, güçsüz hissettiğimiz için kayıtsız kalıyoruz.

Kendisine zarar veren davranış ve onun hakkında hiç bir şey yapmıyor olmak olgunlaşmamış bireylerin klasik belirtisidir. Çok gelişmiş bireyler gerçeklerden kaçmazlar ve her zaman gerçekleri dile getirirler. Ve doğal olarak gerçekleri dile getirmekle kalmayıp, çözüm üreten eylemlerde bulunurlar.

Daima söylediklerini yaparlar

Gelişmiş bireyler doğruyu söylemeyi adet edinmişlerdir, ister kendilerine veya başkalarına söylemiş olsunlar söylediklerini yaparlar. Eylemleri söylemleri ile tutarlıdır.

Daima çözüm bulurlar

Gelişmiş bireyler arzu edilmeyen bir durumla karşılaştıklarında ve nedenini anladıklarında, her zaman işe yarayan bir çözüm bulurlar, bahanelerin arkasına sığınmazlar.

Birbirlerini asla öldürmezler

Gelişmiş bireyler her canlının kendileri kadar yaşam hakkı olduğu bilincinde olduklarından, kesinlikle birbirlerini öldürmezler. Onların yaşadıkları düzende silah, coğrafi sınır gibi doğa dışı yapay olgular yoktur, doğa yasalarını çok iyi bilirler ve doğaya saygılı uyum içinde yaşarlar.

Tabii daha söylenebilecek çok şey var, belki en iyisi gerisini meraklı okuyucuya bırakıp kendimizi geliştirmeye, devamlı meditatif halde kalmaya yoğunlaşalım,

Kalın sağlıcakla