Sunday, 2 July 2023
Türklerin Anadolu’da 1071’den önce de var olduğunu kanıtlayan bulguları ortaya çıkaran, tek başına koca koca üniversitelerin, milyonluk vakıfların yapamadığı kadar çalışma yapmış olan bir isim Servet Somuncuoğlu…
49 yıllık kısa hayatına birçok çalışma sığdırdı. Yazar, araştırmacı-belgeselci, gazeteci, fotoğrafçı Servet Somuncuoğlu hayatının son yıllarında yaptığı çalışmalarla dikkat çekti.
Türk tarihinin seyrini değiştirecek çalışmaları oldu. Sözlü kültürden yazılı kültüre geçişte önemli bir dönem ve araç olan kaya resimleri ve damgalar üzerine çalışmalar yaptı.
KAYA RESİMLERİ YOL GÖSTERDİ
Türkler Anadolu’ya ne zaman geldiler, sorusunun peşinden giden Somuncuoğlu 2004 yılında başladığı yolculuğunu 2011’e kadar sürdürdü. Bütün Avrasya’yı baştan sona katetti. 200 ayrı kaya resmi alanında çalışma yaptı, Baykal Gölü kıyılarından Macaristan’a oradan Kanada’ya kadar uzanan 150 bin kilometreyi aşan yolculuk yaptı.
Kaya resimlerini tek tek fotoğrafladı, belgeledi ve 2007 yılında TRT’de ilk bölümü yayınlanan“Karlı Dağlardaki Sır” belgeseli ortaya çıktı. Bu belgesel uzun bir çalışmanın sonucu olmakla birlikte önemli bir dönemin de başlangıcı olacaktı.
Türkistan coğrafyasındaki kaya resimlerinin benzerlerinin kendi köyünde de olduğunu iddia eden Cemil Söylemezoğlu Servet Somuncuoğlu’nu aradı ve Ankara Güdül’deki köyüne davet etti. İşte esas çalışma bundan sonra başladı. Arkeologlar ve Türkologlarla birlikte Güdül’e giden Somuncuoğlu ve beraberindekiler şaşıp kalmıştı.
Başka köylerden de telefon geldi. Somuncuoğlu hepsine gitti, itina ile fotoğrafladı, bir akademisyen titizliği ile çalıştı. Anadolu’da 8 farklı alanda 5 binden fazla kaya resmi, binden fazla eski Türk mezarı kurgan ve 50 civarında eski Türk yazıtına ulaşıldı. Bu çalışmalardan Damgaların Göçü belgeseli çıktı.
TAŞTAKİ TÜRKLER
Somuncuoğlu 2008 yılında bir manifesto niteliğindeki Taştaki Türkler kitabını yayımladı. Sedat Simavi Sosyal Bilimler Araştırma Ödülü ile ödüllendirildi. Somuncuoğlu bu önemli kitabın yanı sıra Saymalıtaş, Gökyüzü Atları, Damgaların Göçü Kurgan gibi görsel kitaplar da yayımladı.
Üstelik bin bir zahmetle hazırlanan bu kitaplara; akademisyenler ve bilim insanları kolaylıkla faydalansın diye telif hakkı da koymadı. Somuncuoğlu, kıymeti ne yaşarken ne de öldükten sonra belirli çevreler dışında bilinen bir isim oldu.
Bir akademisyene göre Somuncuoğlu, Türk kültürünü ortaya çıkarması için kurulan Türk Tarih Kurumu’nun 1938’den beri yapamadığını 4 yıl içinde başarmıştı. Ruhu Şad Olsun…
ALINTI