Tuesday, 6 December 2022

Türkçenin zerafeti

Ali N. Kubalı yazmış:

1987’de Babil’de yarışmada birinci olduğunda sana bir soru soruldu. “En çok sevdiğin dil hangisidir” diye ne demiştin" diye sordu. Prof. Dr. Johan Vandewalle ise şöyle cevap verdi;

“En çok sevdiğim ve hayran olduğum dil Türkçedir. O zaman 22 dil biliyordum, şu an da 50 civarın da dil öğrendim ve benim cevabım hep aynı. Çok farklı sistemlere sahip diller öğrendikten sonra hala en çok hayran kaldığım dil, yapısı en mantıklı, matematiksel bulduğum dil Türkçedir” dedi.

Prof. Dr. Johan Vandewalle Türkçeye olan ilgisinin 13 yaşında ailesiyle Türkiye seyahatiyle başladığını ifade etti. Ziyaretleri sırasında Türklerin misafirperverliğinden etkilendiğini bu vesile ile Türkçe üzerine araştırmalara başladığını dile getirdi. Bu araştırmalarda Türk dilinin gramerine hayran kaldığını belirterek Türkçeyi en ileri seviyede öğrenmek için büyük emek harcadığını vurguladı. Kısa zamanda Türkçeyi ileri seviyede öğrendiğini ve bununla yetinmeyip diğer Türk lehçeleri üzerine araştırmalara başladığını sözlerine ekledi. Ana dili Flemenkçe ile beraber ilköğretim lise hayatında Fransızca, Almanca ve İngilizceyi de öğrendiğini dile getiren Vandewalle böylelikle kısa zamanda birçok dili literatürüne kattığını kaydetti.

TÜRKÇENİN GÜCÜ

Dünyadaki birçok dil bilimci Türkçe için o kadar mükemmel tarifler yapmıştır ki gurur duymamak elde değildir.

Max Müller (1823 - 1900), “The Science of Language” adlı eserinde Türkçe’yi şöyle tarif eder;

“Türkçeyi söyleyip yazmak için en ufak bir istek beslememiş olsa dahi, bir Türkçe grameri okumak bile gerçek bir zevktir. Kiplerdeki hünerli tarz, bütün çekimlerde egemen olan kurallara uygunluk, yapımlarda baştan başa görülen saydamlık, dilde pırıldayan insan zekasının harikalı kudretini duyanlar hayrete düşmekten geri kalmaz. Bu öyle bir gramerdir ki, bir billur içinde bal peteklerinin oluşunu nasıl seyredebilirsek, onda da düşüncenin iç oluşlarını öyle, seyredebiliriz...

Türk dilinin gramer kuralları o kadar düzenli, o kadar kusursuzdur ki, bu dili dil bilginlerinden oluşmuş bir kurul, bir akademi tarafından bilinçle yapılmış bir dil sanmak olasıdır.” Prof. David Cuthell ise şu ifadeleri kullanmıştır;

“Birçok yabancı dil bilirim. Bu diller arasında Türkçe öyle farklı bir dildir ki, yüz yüksek Matematik Profesörü bir araya gelerek Türkçeyi yaratmışlar sanki... Bir kökten bir düzüne sözcük üretiliyor. Ses uyumuna göre anlam değişiyor.

Türkçe öyle bir dildir ki, başlı başına bir duygu, düşünce, mantık ve felsefe dilidir.”